Eldivenin güzel diye mahalle maçlarında kaleci yapmazlar artık..


Pazar günleri, haftalık soba yani banyoları vardı hani sabuna göz kapattığımız, bir de sıcaktan sular. Yoksul kanepeler pek rahattılar. Pijamalarını giyler ve dişini fırçalalar, kalk hadi yerine yatlar... Yarıyıl tatil kitapları hiç bitmedi ve yoğun hava muhalefeti nedeniyle uzayan sömestırlar çok çabuk geçti. İlk öğretmenler neler öğrettiler?; Sürünen asker oyuncakları çocukların ulaşamayacağı bir yere kaldırılmalılar. Akşam ezanından önce evde olduk ve bakkaldan ekmekler aldık gelirken. Tanımadığım insanlardan şeker yemedim annecim kızamık neden oldu?  Çiçek ol ve beslenme çantasında çikolatalı ekmekler. Radyoda istek parçalar bizi dinleyen herkes içindi ve kardan adam yapmalar balkanlardan gelen soğuk havanın etkisiydi. Mevsimlerden hangi mevsimdi aylardan hangi burca denk geleniydi bilmem ama senelerden çocukluk senesiydi. Hatırla almanyadan gelen gizemli çikolataları, sinirli dedelerin bahçesine kaçan bilmiyorum bu kaçıncı topları ve ilk hayalleri. Ne güzeldiler. İlk arkadaşlar ve mahallenin abileri. Doğum günleri ve babacan hediyeler. Annelerin yaptığı gecekondu pastalar pek tatlıydılar. Sonra büyüdük herhalde, mumlar tek kata sığamadılar, sitelere yerleştiler. Komşuluk hakkın rahmetine kavuştu. Büyüdük ve yerimiz kalmadı hayallere, kafamız almadı. Bisikletten düşmedik bir daha yalan mı ? Dizlerimiz kabuk bağlamadı ki hiç, kanatalım yeniden. Annelerimiz bir boy büyüğünü almayı bırakmadı belki ama büyüdük işte, abaküsün yok artık. eldivenin güzel diye mahalle maçlarında kaleci yapmazlar artık, topun topaçın var diye oyuna almazlar. Dizleri kendiliğinden yırtık pantolonların sen zahmet etme diye, her şey sen zahmet etmeyesin diye var.

Yorumlar

Popüler Yayınlar