Öbür rünyadan mektup!

Parmaklar arasından ölüme düşmek ve hayata el sallamaktı son yaptığı. Dünya dönerken düştü öldü. Çift tıkladı yaşamına ama lütfen bir disk yerleştirmeliydi boşluğu doldurmak adına. Dünya dönerken düştü boşluktan başka bir boşluğa öldü. Çok uzaklardan geldi alışamadı yakınlara. Öldü, öldüğü yerden kalktı yerine yattı. Ama ölesi kaçmıştı bir kere öldüğü yerden kalkmayacaktı. Dünya dönerken öldü uykusundan. Dünya dönmeye devam ettikçe ölecekti uykusundan. Uyandı ölümünden yüzünü yıkadı, tuz birikmişti gözlerinde ölüsünü yıkadı. Dünya döndükçe yıkanacaktı, bir sel geldi dünyayı yıkadı. Yerinde durabiliyordu büyükken durmazdı, yani eskiyken hiç yerinde duramazdı. Ölümüne şeref verdi ismini. Bir haber bülteninde ismi hiç geçmedi ama çocukları olmuştu hani şeref koymuştu ölümünün ismine. Ekmek yemesini iyi bilirdi görseniz dertli dertli ekmek yerdi yanında bir de un elerdi gözleri. Kimse anlamasın diye gizli gizli  gülerdi. Kimseye göstermeden gülerdi dünyanın dönmesine ama kimse görmeden dönüyordu dünya. Dünyaya yetişmenin imkânı mı var çaktırmadan açıyordu çiçekler, hiç kimse görmeden büyütüyordu toprak çiçekleri. Başladığı yere dönüyordu dünya kimse gerçekten görmüyordu. Gerçekten çok uzaklardan gelmişti kimse görmemişti. Gerçekten ölümünden uyandı bir kâbusa kimse görmemişti. Kimse görmedi gülmesini kimsenin görmediğini gören olmadı rüyasında. Hani rüyasında bir sürü şey görmüştü, ama öldüğünde rüyasından hiç birini hatırlamadı. Ama hatırlamamak denmezdi çünkü biliyordu bir şeyler öldüğünü uyurken. Ölünce de hatırlamadı ne gördüğünü hayatında.  Aslında öldüğünde açmıştı dünyaya gözlerini. Dünya başladığı yere geri dönmüştü sonra kalktı yerine yattı. Üstünü örttü dünyanın üşümesin. Yeni yıkandı hasta olmasın. Başı ağrımasın dünyanın eğer rüya göremezse yaşayamazdı hiç kimse. Rüya görmezse dünya, bulutlara anlam veremezdi sonra kuşlara bir anlam veremezdi, buzdolabına bir anlam veremezdi. Üşümesin dünya hasta olmasın diye üstünü örttü sonra kaldırmadı yattığı yerden uykusu kaçmasın. Uykusu kaçmasın rüya göremezse dünya herkes ölürdü gözlerinin görmediği yerlerinden. Böyle bir rüyanın en hatırlanası kısımları aklında kalmamıştı dünyanın ne gerek vardı uyanmasına. Dönmesine ne gerek vardı bir buzdolabı da dönmüyordu ama yaşıyordu insanlar. Yaşıyordu insanlar ölüme döndüğünde hatırlayamayacakları bir rüyayı. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar