Acil ağlamamız gereken bir konu var.

Gözlerinin en derinine bakmamı gerektiren şeyler var. Kalbimin sızlaması gereken güzel şeyler olmalı yüzünde bir yerlerde. Gülmemiz gereken bir çocukluğumuz duruyor, güldürmemiz gereken güzel çocuklar olacak. Buralarda  bir yerlerde olacak işte, perdeyi aralayıp bakmak yetecek. Geceden çalacağamız yıldızlar var, güneşten saklamamız gereken bir ay var. 
Şimdi kim ağlayabilir benim yerime. Kim güldürebilir bizdeki çocukluğu. Duyguların hapis yatmasına kim karar verebilir,  ki bunu hak edecek kadar büyümemişken daha. Kim sevmekten vazgeçmek zorunda kalabilir.  Taş olsa kıskanır sevdiğinin üstüne durmadan vuran dalgaları ve hangi aklı başında insan bunun için Ay'ı  değil de taşı suçlar. Vicdanı öldürmeden kaç sevda intihara kalkışabilir. Bu küsüratlı çelişkileri daha ne kadar doğruya tamamlamaya devam edeceğiz üstü kalmasın diye. Ve doğrularınıza virgüllerle yalan karıştırmak, hani düz hesap yalnızlıklara sürüklemek sevgiye aç bedenleri, nasıl bir kötülüğün icadıdır. Kaç şair istersiniz açtığınız yaraları kapamaya, kaç nota daha asmalı kendini saz tellerine. Kaç film daha bitmeli aynı mutsuz sonla. Kaç kelimeyi daha dar ağacına asmalı, kaç soru daha sorulmalı anlamak için. Ve son bir soru daha geliyor aklıma, kelimeden oyun olsun diye değil, ciddi ciddi.      
Bu dertler bizim ne işimize yarayacak? 

       Hepsini bir bir ağlamamız gerek. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar