Ve ben kendimi gözyaşlarımdan öpüyordum.
Bernard'ın Ankara metrolarında eş zamanlı olarak vizyona
girdiği zamanlardı. Ve ben kendimi gözyaşlarımdan
öpüyordum. Çünkü Ankara'da kamyonlar şehirlerarası
otobüslere paralel uzanıyordu. Biz de bilirdik yumurta
yapmasını sahanda ama seçilmişlerin yumurta yapma hakkı
yoktur. Seçimlerin güneşin doğuşuna bir etkisi
yoktur. Bu şifreyi çözmene imkan yoktur
Çünkü biz sıçrayak uyanırdık rüyalarımızdan, çok sık
uyandığımızdan mıydı, çok uyuduğumuzdan mı, biz rüya izlemeyi
çok mu severdik? Biz sevmesini de bilirdik ama neyi
seveceğimize karar verememiştik. Yağmur yağmıyordu,
güneş açmıyordu, gökkuşağı diye bir şey yoktu. Hava
durumu bizden bahsediyordu. Kül fırtınası vardı hiç bir
şeyle karışık değil. Yanardağ daha keşfedilmemişti ama biz
bir yerlerde bir şeylerin yanmaktan dağ olduğunu
hissediyorduk. Sağanak yağış daha bulunmamıştı ve bizim bilim
adamı olmak gibi bir niyetimiz yoktu. Duymadıklarınızı
duydu, görmediklerinizi gördük, donmuş çamurlarda
kimsesiz yürüdük. Şimdi kimse kendi zamanından söz etmeye
kalkışmasın çünkü biz sıçrayak uyanıyoruz göremediğimiz bütün
rüyalardan.
Yorumlar
Yorum Gönder