benim gözüm mesela doktor, çok ağlıyor.

kaldığımız yerden devam

sis sese engel değil. 

içinde her birinizin sesi saklı 

bu kelimelerin 

pimini okuyarak çektiğiniz 

birer ses bombası

çekmekte olduğunuz..

                 ***

denizini topla, gidiyoruz 

ve güneşini almayı unutma yanına. 

fırtınalara koşuyoruz üşürsün, çıkarken kapıyı kapatsan da olur, kapıyı mahallenin çocuklarına bıraksan da olur. Anahtarı giyilmeyen ama hep kapının önünde duran bir ayakkabıya saklasan da olur, hiç kullanmadığın ama ne olur ne olmaz diye hep valizine koyduğun kıyafetinin cebine koysan da.. Sana her şeyi anlatıcam.. 

                 ***

biz  buraları seneler öncesinden geçmiştik 

bavulumuzu toplayıp ve bir güzel bir müzik bağlayıp da kulağımıza, ince sesimizle çıkmıştık yola. koltuklara sığmaz olana kadar yol aldık ve sesimiz de  büyüdü sığmaz olana kadar koltuklara. şimdi sizin sesinize kaçan bu kelimeler benim suçum değil, kulağınıza gitmek de vardı, alkışlara karışmak da vardı ve gözünüzün yaşında tuzumuz da olabilirdi. Benim gözüm mesela  doktor, çok ağlıyor.. 

                 ***

 Biz hepimiz ve her şey tek bir nokta gibi görünene kadar uzaktan bakıldığında, biz hepimiz ve her şey tek bir noktayız. Ve biz hepimizi ve her şeyi anlayanlar çok uzağımızda bize bakmaktadırlar. Varlığın yokluğu yok etmesine kadar bizi izleyip gelecekler sonra. Her şey çok ortadaydı ama siz görmeyi bilemediniz diyecekler. Kayan bir yıldız gitmeden önce bize bağıracak "sizin için ölüyorum ."

                 ***

       boşlukları doldurabilirsiniz..