Selam

Yoluma taş koydum yıllar evvel
Tutup kaldıramazsın belin ağrır
Ve ben anlamam ne kadar kaybettiğini
Ne de sen benimkini
Herkesin kabındaki tortu
Parmak izleriyle silinir
Bazı cümleler de yazılsın diye değil
Okunsun diye yırtar kozasını
Ki ben bilmediğimi okurken
Buraya yetişemez beklentiler
Evet, tam oraya
Her saçımı düzelttiğimde
Diyetini ödüyorum, olağanlığın
Üfleyince geçiyor
Ve bu çarka üflersen
Oflarla, puflarla
Karma seni cıs yapar
Siciller, Sicilya'da rutubetli bir depoya kapatılır
Burda da yollar uzatılır
Varış noktaları yok bu düzlemde
Hem her var dediğim de yok diye somurtur
Hafif tombul, kızıl biri
Yol seyirtti, yıllar evvel
Seyircilerine bir selam bile vermeden
Basılan ziller
Yakılan tütsüler
Asfalta dökülen dutlar
Lekeleri çıkmıyor
Ağızlara karanfil atılan çağlara yetişemedim
Ya da direksiyon koltuğuna geçilen vakte
Misal her şair isminle hitap ederken
Bir ben bilemedim ismini
Bundan tüm memnuniyetsizliğim
Paçalarında çengeller
Ya ayakta tutar
Ya engeller düşmeni
Pamuk ipliği
Saman alevi
İncir çekirdeği
Tüm yadsınan yaşanmışlıklar
Ellerinde yükseliyor bütün mağrur zirvelerin
Elle tutulur, parmak uçlarıyla hissedilir elbet
Hadi ben sana bire beş katıp anlatıyorum da
Sen bunu kendine yapma
Kapı önüne vurulan çalı süpürgeleri
Hortumlar dükkan önü tozlarını hapseden
Yıllar evvel
Bir döviz bürosunun önünde otururken
Sallayarak bacaklarımı
Geleceğe dair ortak paydalarımızın çoğunu bozdurdum
Ben sana gelemem

Yıllar evvel yoluna taş koydum

*** (Bu şiirde enflasyon ihmal edilecek.)

Yorumlar

Popüler Yayınlar