Bir köprü ufku seyrediyor
Bir saka ufka seyrediyor
Nehirler sönmüş birer birer
Köylerde köprüler yetim kalmış
Tuzlu tuzlu doğuyor güneş
Kısır kalıyor bozkır
Ellerim kayıplara karışmış
Bulana aşk olsun, tutana?
Bilmiyorum, ölürüm herhalde
Evde kalmışa naz olurum
Dilsiz bir aşığa saz olurum
Belki geçerim herşeyden
Korkuyorum
Akşam kokuyorum
Buram buram
Çok keskin, göğsüm çizikler içinde
Naftalin kokuyor
Yer yatağına uzanmış birkaç dilimlik köy çocukluğum
O köprünün üstünden geçiyorum koşarak
Bir saka ufka seyrediyor
Dualarım siliyor biraz biraz
Tozlanmış mezar taşlarını
Ellerim titriyor
Ellerim kayıplara karışıyor
Şafak ha söktü ha sökecek derken
Tuzlu tuzlu doğuyor güneş
Ellerim kaşınıyor
Sonra kayıplara karışıyor
Gözlerim pul pul
Silene aşk olsun, bakana?
Kısır kalıyor bozkır
Bayramlara muhtaç
Motorlar yutuyor kuş seslerini
İnat ediyorlar
Bir saka ufka seyrediyor
Kuruyor nehirler
Şiirler kuruyor
Yeşertene aşk olsun, yazdırana?
Bu karanlıkta
Ellerimi çırpsam dikkat kesilir
Bıraksam iki yana
Tutup kaldırıyor biri yanımdan
Ben kalıyorum
Tüm mahmurluğumla
Ve ayak tabanlarım yokuş
Ellerim siyah
Suyu tutsam kirlenir
Yağmurlu günlerde
Çamaşır iplerinde
Ağırlaştıkca ağırlaşıyor
Ağzımda fısıltıyla şöyle
Ellerim terliyor
Siyahı akıyor
Çok ayarlı bir bozukluk avcumda
Islak metal kokusu sarıyor
Elden ele uzattığım düşlerimi
-Burdan kaç hüsran alırsınız-
Şaka bir yana
Bir saka ufka seyrediyor
Ve beklemekle dik tutuyorum
En çok omurgasını
Tozları elime parçalanan bir iskeletin
Mecalimi kaybediyorum
Senin uğruna
Sevmezdim ama
Sobada pancarı
Bağlarken bir sakanın ayağına
Anılarımı kaybediyorum
Senin uğruna
Çocukken uçurttuğum
Tüm böcekleri
Sana adıyorum
Horoz sesleriyle ovaladığım
Başağrıları mesela
İki şakağımdan
Alnımın ortasına değin
Yeni keşfedilmiş topraklar gibi
Mahsulleri katliam
Kısır kalıyor bozkır
Ayak tabanlarım yokuş
Sana gelirken kesiliyor
Sözüm çığlıklarıyla kuşların
Motorların intikamı biniyor omuzlarıma
Rüya vakitlerimde
Çeşme başlarında arıyorum
Sakladıklarını
Konuşana aşk olsun, susana?
Kuruşlar yetmiyor hatırlamalarına
Ayağımdaki yokuş karartıyor sularımı
Nehirler kuruyor
Gökyüzü tükürüyorum yüzüme
Tüm kabahatlerimi
Mendilinle siliyorum
Rüyamdan arta kalan
O sarı tarlalardan
Koşuyorum
Balonların direklere hapseldildiği
Sokaklara değin
Yokuş vuruyor ayaklarıma
Bir saka ufka seyrediyor
Yufkalar seriliyor saclara
Seçemiyorum yaptıklarımı
O resmi çekerken elim titriyor
Bütün resim parlıyor gökyüzünden
Ama bu akşam seni hatırlatıyor
Bu köpek havlamaları
Biriktirdiklerimi kaybediyorum
Senin uğruna
Bir keşkeye aşk olsun, umuda?
Tuzlu tuzlu doğuyor güneş
Köprü yetim kalıyor
Ve tam ortasında bağlanıyor
Nefes, tüm şahitliklerine
İşte orda
Susana aşk olsun, susana azap
Ve bana geliyordur
Sana söylediklerim
Dönüp dolaşıp
Sen sustukça vakit dağ oluyor
Gelip geçiyor borcu ödenmeden
Yüksekçe, durduğum yer
Sağım, solum, önüm, ardım gebe
Doğursa çatlayacak
Kopmadan sapsarı bir kıyamet
Bir saka daha ufka seyrediyor
Bir kalemi kırık ben kalıyorum
Bir kanadı kırık saka
Kısır kalıyor bozkır
Yorumlar
Yorum Gönder